Çözüm sansür değil bilinç

Çözüm sansür değil bilinç

İnternetin sağladığı özgürlüğün eksileri inkâr edilemez. Bilinçli kullanımla aslında bu eksi yönlerden etkilenmeden de internette yer almanın mümkün olduğunu unutmayalım

İnternet her gün ne ile karşılaşacağımızı bilmediğimiz ve birçok bağlantıya tıkladığımız sanal bir ortam haline geldi. Böyle bir ortamda tabii ki çocuklarımızın karşılaşmasını istemediğimiz, hatta bizim dahi karşılaşmak istemediğimiz içeriklerden kaçmak pek de kolay değil. Zararlı içeriklerin, sanal zorbalığın ve dezenformasyonun internetin ayrılmaz bir parçası olduğu artık karşı konulamaz bir gerçek. Özellikle yeni neslin internet ile olan koparılmaz bağı düşünüldüğünde, günlük bazda karşı karşıya kaldıkları yanlış bilgi bombardımanının ne kadar ciddi olabileceği daha gözle görünür hale geliyor. İnternetteki bilgilerin süzgeçten geçirilmeden kullanılmasının nelere yol açabileceğine çok yakın zamanda şahit olduk. Microsoft’un geliştirdiği ve Twitter üzerinden herkesin iletişime geçebildiği Tay isimli yapay zekâ; 24 saat içerisinde cinsiyetçi, ırkçı ve küfürbaz oldu. Halbuki yapay zekâ adeta bir ‘atarlı ergen’ olmak için programlanmıştı. İşin en garip yanı ise yapay zekânın bu hale gelmesinde suçun Microsoft’ta değil tam tersine Twitter kullanıcılarında olmasıydı. Çünkü Tay, kullanıcılara vereceği tüm cevapları yine kullanıcılar tarafından atılan tweet’leri örnek alarak oluşturuyordu. Yani başka bir deyişle yapay zekânın kendisi iyi ama çevresi kötüydü.

İnternetteki bilgi bombardımanı düşünüldüğünde, yararlı bilgiye ulaşabilme konusunda en büyük görev yine bizlere düşüyor. Doğru bilgiye ulaşabilmek için aynı zamanda doğru bilgi yaratmamız gerekiyor. Bu bilincini edinmedikçe aslında internetin olumsuz yanlarını göstermekten başka bir şey yapmıyoruz. Eğitim sistemiyle yeni nesil internet kullanıcılarına internet okur yazarlığı aşılanmaya çalışılıyor. Ve bu konudaki başarımız maalesef ki tartışılır. Bu noktada çocukların en büyük bilgi kaynağı ve sosyal ortamı olan interneti ellerinden almak da dezenformasyon kadar zararlı.

Her ne kadar zorlu bir mücadele olsa da bilinçlendirme için geliştirilen yardımcı yazılımlar bulunuyor. Bunlara en yeni örnek ise Avustralya merkezli akıl sağlığı organizasyonu Headspace’in Reword isimli Google Chrome eklentisi. Siber zorbalık konusunda bilinç yaratmayı hedefleyen organizasyon, bu eklenti sayesinde kullanıcıları internette yazı yazarken kullandıkları hakaretler konusunda uyarıyor. Reword, veri tabanında bulunan hakaret kategorisindeki kelimelerin üzerini yazı yazılırken kırmızı bir çizgiyle çiziyor. Eklentiye kullanıcılar yeni kelimeler ekleyebiliyor ve bu kelimeler tüm kullanıcıların bilgisayarında hakaret olarak tanımlanıyor.
İnternetin sağladığı özgürlüğün artıları kadar eksileri de olduğu inkâr edilemez bir gerçek. Fakat bilinçli kullanım ile aslında bu eksi yönlerden etkilenmeden de internette yer almanın mümkün olduğunu unutmamak gerekiyor. İnterneti sansürlemek bir çözüm değil, önemli olan kullanım bilincini kazanmak.

kaynak: birgün

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ